Yatırdan değil, dirilerden korkuyorum
55 yıldır Ahu Mahmud Dede’nin kabrinin bulunduğu evde yaşayan Hafize Gülserper, “Yatırdan değil dirilerden korkuyorum” diyor.
Eskişehir’in kuru ve sıcak ve günlerinden biri. Kurşunlu Cami’yi geçip, şehrin tarihi dokusunun kısmen muhafaza edildiği Odunpazarı semtinde, görünüşü diğerlerinden hiç farklı olmayan mavi badanalı bir eve, Hafize Teyze’nin evine doğru gidiyoruz. Bize yapılan “Herkese kapıyı açmaz” uyarısına rağmen, şansımızı denemek istiyoruz. Hafize Teyze kapıda, belli ki hava almaya çıkmış. Bizi görür görmez gülümsemeye başlıyor ve “Gelin evlatlarım” diyerek elimizden tutup evin içine çekiveriyor.
Bir serinlik ve sükun çöküyor üzerimize. Hafize Teyze’nin elini öpüyoruz ve yatırın yanına geçiyoruz. Evet, Hafize Teyze’nin diğerlerinden farklı gözükmeyen evinin 2 odasından birinde Hazreti Ahu Mahmud Dede’nin kabri bulunuyor. Geçip Fatiha’mızı okuyoruz sonra da Hafize Teyze’yle sohbete başlıyoruz.
YATIRLI EVİN GELİNİ
Hafize Gülserper, yani Hafize Teyze 72 yaşında. Bir odasında Hazreti Ahu Mahmud Dede’nin kabri bulunan 2 odalı evde yalnız yaşıyor. Bu eve gelmesi ise 17 yaşında Hacı Fazıl Dede ailesinin oğlu Ali Rıza Gülserper ile evlenmesiyle olmuş. Yani yatırlı eve gelin gelmiş.
“Önceden biliyor muydun evde yatır olduğunu” diye soruyorum Hafize Teyze’ye. “Yok, söylemediler” diyor. Onu gelin olarak önce başka bir eve almışlar. Daha sonra bu yatırlı eve getirmişler.
Ailenin bu eve yerleşmesi ise Mevlevi Şeyhi olan kayınpederi Hacı Fazıl Dede’nin, Gelibolu’da görevliyken Eskişehir’e gönderilmesiyle olmuş. Ailesiyle birlikte Eskişehir’e gelen Hacı Fazıl Dede’ye, Odunpazarı semtinde Horasan Kadiri şeyhlerinden Seyyid Ahu Mahmut Dede’nin kabrinin bulunduğu ev tahsis edilmiş ve burada hem kabre bakmaları hem de yaşamaları istenmiş.
ONLAR ÖLÜ DEĞİL
94 yıldır Gülserper ailesinin oturduğu bu evde, Hafize Teyze gelin geldiği zamandan bu yana, yani 55 yıldır yaşıyor. Ancak yatırın Kurşunlu Cami Külliyesi ile yaşıt olduğu, yani Kanuni Sultan Süleyman döneminden bu yana varolduğu düşünülüyor.
Çocuklarını burada büyüten, evlendiren Hafize Teyze, eşi vefat ettiğinden beri tek başına yaşıyor ama başına bir şey gelmesinden korktuğu için torunları ile yaşadığını söylüyor soranlara. Atasözüne atıf yaparak “Yani ölüden değil, diriden korkuyorsun” diyecek oluyorum, “Kızım, ölü denmez, ölü değil onlar” diye uyarıyor beni.
Yatırla iç içe yaşayan Hafize Teyze’nin mutfağı ve elbise dolapları yatır odasında bulunuyor. Hafize Teyze, Dede’nin hizmetini aksatmıyor. Gece abdest alması için ibrik ve leğeni, havlusu başucunda duruyor. “Peki gelip abdest alıyor mu” diye soruyorum. Hafize Teyze başını sallayıp, “söylenmez kızım” diyor.
Bu evde kalmaktan mutlu olan Hafize Teyze, ayrılmak da istemiyor. Eşinin emekli maaşını alıyor ama geçim konusunda biraz dertli. “Bazen birileri bir şeyler alıp geliyor. Kabul ediyorum. Napayım” diyor.
15.06.2008
https://www.yenisafak.com/yenisafakpazar/yatirdan-degil-dirilerden-korkuyorum-123234